Cami ile ilim arasındaki ilişki
İslâm’ın dünya görüşüne göre Hayat ilim üzerine bina edilmiştir. Hayatın hemen her alanının bir İlmihâl’i vardır. Bu açıdan İslam kültürü, bir “ilm-i hâl” kültürüdür. İlmin doğduğu yer de Câmi’dir
-İslâm medeniyeti Cami merkezli bir medeniyettir. İslâm medeniyetinde yerleşim yerlerinin merkezinde Câmi bulunur. Şehirler, camiler etrafında gelişir. Bunun içindir ki, Câmi, medeniyetin kalbidir,
özüdür.
-Bizim medeniyetimizin merkezinde, Câmi ve onun sunduğu değerler vardır
İnsanlık tarihinde ilk mâbed/Cami, Mekke’de Kâbe (Mescid-i Haram)’dır.
-Peygamber efendimiz de Mekke’de İslam’ın tebliğ merkezi, müminlerin sığınağı ve mescid olarak Erkam’ın evini (Dâru’l-Erkâm) belirlemiştir.
-Dâru’l-Erkam, mâbed olmanın dışında ilmin tedris edildiği, Mekkeli üslümanların yetiştiği yerdi.
-Medine’ye hicret ettiğinde ise ilk işlerden birisi olarak Mescid-i Nebi’yi inşa etmiştir.
Mescid-i Nebi’nin en önemli fonksiyonu, edep, âdâb, ilim ve irfanın aşılandığı bir mektep oluşudur. Sürekli ilimle meşgul olan Ashâb-ı suffe’yi hatırlayalım. -Aynı zamanda mescid ve camiler her düzeyde ilmi faaliyetlerin yapıldığı önemli bir bilgi ve tefekkür merkezi olmuştur.
– Müslümanlar, ibâdet ile ilmi beraber düşünmüşlerdir.
-Peygamber efendimize ilk gelen ayetin, “oku” emri ile başlaması dikkat çekicidir. İlim Dâima Teşvik Edilmiştir: